-->
Paylaşımlar >>
Yükleniyor...
, ,

Yahudi Hitler – Yahudilerin Amacı Nedir ?



Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin.” Mâide/ 51


4294... Muaz İbn Cebel (r.a) Rasûlullah (s.a)'in şöyle buyurduğunu söylemiştir:
"Mescid-i Aksa'nın imarı,  Medinenin harabına, Medine'nin harabı büyük savaşın çıkışına, büyük savaşın çıkışı İstanbul'un fethine, İstanbul'un fethi de Deccal'in çıkışına alâmettir."
Sonra Rasûlullah (s.a) eli ile konuştuğu kişinin (Muaz b. Cebel'ın) dizine, veya omuzuna (omuzlarına), vurdu ve; "Bu (dediklerim) şüphesiz senin burada oluşun gibi - veya senin burada oturduğun gibi - haktır" buyurdu.
Ahmed, b. Hanbel V, 222,245.
Sünen-i  Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/417-418.

Yahudiler mi dediniz? Onlar, yumurtalarını pişirmek için, dünyayı ateşe vermekten çekinmeyen lanetlilerdir.” Necip Fazıl Kısakürek




Yahudi Hitler – Yahudilerin Amacı Nedir ?

Yahudilerin nihai amacı Mescidi Aksa'yı Yahudi tapınağı yapmaktır Oysaki Hadiste belirtildiği gibi Mescidi Aksanın Yeniden inşa edilmesi Kıyametin kopma sürecini başlatan olay olacaktır.

Yahudi Mason kavramlarına takılmayalım Masonlar kandırılmış Yahudilerdir.

Sonradan Yahudi olunamadığı için yahudiler masonluğu icat etmişler. Bu şekilde kendi çıkarlarına hizmet etmeleri için bazı piyonları mason yaparak vezirlik makamlarına getirmişlerdir.

Yazıyı dikkatli okuduğuz taktirde Hitlerin yaptıkları en çok yahudilerin işene yaramıştır ve israilin kurulmasını kolaylaştırmıştır.

Birbirinden kopuk alıntılar yaptım satır aralarını okuyanlar meselenin özünü kavrayacaktır.

1933’te Sovyetler Birliğindekiler hariç Avrupa Yahudilerinin sayısı 5 Milyon 600 bindi. Bu rakamı 11.01.1945 tarihli New York Times yayınladı. Bu sayıdan da 21 Haziran 1941’e kadar hiçbir vak’anın olmadığı Doğu Polonya’da Molotov-Ribbentrop hattı ötesindeki 1 milyonu çıkarmak gerekir(Marschalko, s.176). Ayrıca, Yahudi kaynaklarında 1933-45 arası 1.5 milyon Yahudinin İngiltere, İspanya, Hindistan, Filistin gibi yerlere göç ettiği yazılıdır. Buna, ABD’ye muhtelif pasaportlarla giden Yahudiler de dahil değil(Atilhan, s.251). Öyleyse, Avrupa’da, 1946’da, 1.559.600 Yahudi yaşamaktaydı. Hitler ve Himmler’in ulaşabildiği yerlerde azami maktul Yahudi sayısı ancak bu olabilir. Fakat Amerikalı bazı yetkililerin harp sonrası temerküz kamplarında kaç kişinin kaybolduğu yönündeki araştırması  bunu daha da netleştirmiştir. 1951’de yayınladıkları rapora göre, bu kamplarda 1.2 milyon insan ölmüştür. Bu rakam, Yahudileri, Çingeneleri, Ukraynalıları ve bütün diğer milletleri içine almaktaydı.Buna göre kaybolan Yahudilerin sayısı azami 500 bin veya 600.000’i geçmez (Louis Marschalko,Yahudiler s.187).

Yahudiler Hakkında Birkaç Cümle

Biz işçileri bu baskıdan kurtaracak kimseler olduğumuzu ileri sürerek
sahnede görüneceğiz ve bizim savaşan kuvvetlerimiz olan sosyalistlerin,
anarşistlerin ve koministlerin saflarına girmelerini onlara telkin edeceğiz.
Bu savaşan kuvvetlerimizi biz; sosyal masonluğumuzun sözde bütün
beşeriyetin dayanışması ve kardeşçe idaresi gereğince daima
destekledik. İşçilerin emeğinden kanunen faydalanmakta olan
aristokrasi; işçilerin iyi beslenmeleri, sıhhatli ve kuvvetli olmaları ile
alâkalanırdı. Biz ise tam aksine Yahudi Olmayanların öldürülerek
azalmalarından menfaat bekliyoruz. Bizim kuvvetimiz devamlı yiyecek
kıtlığı ve işçinin beden zayıflığında gizlidir. Çünkü bütün bunlar onun
bizim arzularımızın kölesi olmasına delalet eder. O kendi yetkileri içinde
bizim arzularımıza karşı koyma kuvvet ve enerjisini bulamayacaktır.
Kralların otoritesinin aristokrasiye verdiği işçiyi idare hakkını, açlık daha
sağlam bir şekilde bize verir.
Biz avam tabakasını açlığın doğurduğu sıkıntı, hased ve kin ile harekete
geçirecek ve yolumuzun üzerinde bizi engelleyen ne varsa onların elleri
ile silip yokedeceğiz.
Ticari mübadeleler üzerindeki muameleleri durduracak ve sanayii felce
uğratacak olan ekonomik krizlerin tesiri bu kini daha fazla artıracaktır.
Bizce bilinmekte olan bütün gizli yeraltı metodları ile ve tamimile
elimizde olan altın'ın yardımı ile bütün Dünyada ekonomik krizler
meydana getirecek, bu krizler vasıtasıyla Avrupa'daki bütün
memleketlerde bütün işçi güruhunu aynı anda sokaklara fırlatacağız. Bu
güruh, mallarına hased ettikleri insanların kanlarını, cehaletlerinin
basitliği içinde zevkle dövecekler ve beşikte bulundukları günlerden beri
hased ettikleri malları o zaman yağma etme imkânı bulacaklardır.
Bizimkilere dokunmayacaklardır. Çünkü saldırı anı bizce bilinecek ve biz
kendimizinkileri muhafaza etmek için tedbirler alacağız”(protkol 3)
SİYON LİDERLERİNİN PROTOKOLLERİMuhammed Maliki

Biz Yahudileri iyi biliriz ki; Amerika, İngiltere, Fransa ve Sovyetler Birliğinde( Türkiye dememiş ama siz Türkiyeyi de böyle düşünün yaşadığımız iç savaşların sebebi) bir kaide vardır: Yuda herşeyden önce gelmelidir! Amerikanın menfaatleri “Tevrat Nazizm” i ile bağdaştığı müddetçe biz iyi Amerikalılar olacağız, bu benzerlik bittiği anda onu da diğer memleketlere benzetmekten çekinmeyeceğiz. Umumi olarak konuşmak gerekirse, demeokrasi mümkün olduğu kadar fazla Yahudi tarafından idare edildiği zaman işimize gelir. Evet; hürriyet iyi bir şeydir, fakat Yalnız biz yahudilerin hür olup istediğimizi yapabildiimiz zaman” (Louis Marschalko,Yahudiler s.86)





Tam altı milyon Yahudi'yi gaz odalarında yaktığı iddia edilen Hitler aslında bir Yahudi miydi? O tarihlerde Yahudilere bu denli sıkıntı çıkartması İsrail devleti'nin ilan edilmesinin önündeki en büyük engellerden birinin çözülmesine hizmet edecek ve Almanya'daki Yahudiler zorunlu olarak İsrail'e mi gideceklerdi? Böylece İsrail'de yeterince Yahudi nüfusu sağlanmış mı olacaktı?

O tarihlerde değil sadece Almanya, bütün Avrupa'da toplam Yahudi nüfusu altı milyon eder miydi? Bugün bile dünya çapındaki toplam nüfusları yirmi milyonu bulmuyor? Altı milyon Yahudi'nin meydana çıkacak külleri hiç tartışmasız bir dağ olurdu. Peki nerede bu küller? Yada daha sonra film çekimi için hazırlanmış olan o gaz odaları, gerçekten Yahudileri yakmış olsa bile hesaba vurun altı milyon kişi o kapasite ile kaç senede yakılabilir?

Bu konuları da zamanla işleyeceğiz ama konumuza dönelim. Hitler Yahudi miydi? Herşey aynı bugün de benzerleri oynandığı gibi bir tiyatro muydu? İsrail'e karşı düşmanlık sergileyen ülkeler ve liderler samimi olmayabilir mi?
kaynak: http://gercektarihvekultur.blogspot.com.tr/2011/10/hitler-yahudi-miydi.html#sthash.q2NX48oG.dpuf

Her olayda İsrail'in kuruluşunun fırsatını kolladılar. Bekledikleri bahar insanlığın büyük ayıplarından biri olan  İkinci Dünya Savaşı oldu. Yıllarca planlar yapılmıştı ve şimdi beklenen fırsat doğmuştu. Ve plan sahneye kondu. Neden bu sefer olmasındı ki? Ve sahneye Hitler kondu. (tıpkı A.B.D. ve emperyal güçlerin bugün sahneye SADDAM'ı koyduğu gibi.) Kullandılar ve yönlendirdiler. Plan iyi gidiyordu.

Yahudi düşmanı, kan emici ırkçı bir vampir olarak dünyaya empoze ettiler. Sahneye nasıl bir oyun konduğunu, 2000'li yılları yaşayanlar, yaşadıklarını, dünyada yaşanan hadiseleri şöyle bir düşünseler çok iyi anlarlar. TV ler, gazeteler, yayınlar v.s...Her neyse. Tüm dünya Hitler'i Yahudileri yakan, işkenceyle öldüren bir canavar olarak tanıdı. Tabi bunun alt yapısı önceden hazırlanmıştı. Avrupa'da Yahudi karşıtlığı (Tıpkı şimdi dünyada olan Müslüman karşıtlığı ve düşmanlığı gibi.). Bunların hiçbiri gelişigüzel, birdenbire çıkan hadiseler değildir.

Richard Shenkman'ın "İnsanlık tarihinde büyük yalanlar" kitabında Hitler için şöyle yazıyordu: "YAHUDİLERİN TARİHİNİ YENİDEN YAZAN ADAM."  Enteresandır dünya çapında bir çok yazar da aynı şeyi söylüyordu. Aynı kitapta bir çok kaynak gösterilerek alıntılar yapılmış. İşte birkaç tanesi:
* 1936 da Nazi partisi Katolik kilisesini karşına alıp kilise okullarının sınıflarından haçların kaldırılmasını istemiş. Bu düşündürücüydü. Naziler haçları kaldırıyor.
* İki yıl sonra Nazilerin Yahudi dükkanlarının camlarını indirdiklerinde kristal gecenin ertesinde 20.000 Yahudi toplama kampına atıldığında Hitler yine radikallerden uzak kalmıştı. Almanya'da herkes onun Yahudilerden nefret ettiğini bilirdi, ama Hitler, o kaba saba Yahudi aleyhtarlığından biri değilmiş gibi davrandı ya da henüz değildi.( Ian Kershaw, "The Hitler Myth" History Today (kasım 1985), s.28-29 )
kaynak http://www.onaltiyildiz.com/artikel.php?artikel_id=11
1924 ve Sonrasında Filistin Toprakları: Almanya’ da bu yıllarda gerçekleşen durumlar böyleydi. Peki ya Filistin’ de? Filistin bu döneme kadar, Yahudi yerleşkesi olarak Dünya Siyonist Örgütü’ nün hayaliydi. Çok paralar akıtılıp bu bölgeden birçok toprak satın alınmıştı. Osmanlı’ nın son bulmasıyla da bu örgüt daha faal bir rol üstlenmiş ve emellerine ulaşacak topraklara kısmen ulaşmışlardı. Ancak sadece toprak yetmiyordu. Hayalini kurdukları Yahudi Devleti için Yahudilerin de bu topraklara gelip yerleşmesi gerekiyordu. Bölgeyi elinde tutan İngilizler de bu örgüte destek veriyordu. Tüm propagandalara rağmen Osmanlı zamanındakilerle ve sonrasında gelen Yahudilerle birlikte Yahudi sayısı ancak 85 bine ulaştırılabilmişti. Çünkü Yahudilerin yaşam kaliteleri Avrupa’ da üst düzeydeydi. Yahudilerin bu isteksiz tavrı örgüt için bir handikaptı. Bir şekilde Yahudilerin bu topraklara göçü sağlanmalıydı. Bu dönemde de en fazla Yahudi Alman toprakları içindeydi.

Yahudi çevreleri bu mali desteği neden sağladılar? Üstelik bu desteği, parti programında açıkça Yahudi aleyhtarlığı yapan bir lidere veriyorlardı. Seneler sonra ortaya çıkan Wilhelmstrasse gizli belgeleri ile bu olaya ilişkin fikirler oluştu. Bu belgelerde Siyonist Örgütler ile Hitler’ in anlaşma yaptıkları ortaya çıktı. Yahudilere yapılan baskıya, Yahudi liderlerin destek verdiği ve mali olarak Hitler’ i de bu baskıyı yapması için destekledikleri bu belgelerde yer alıyor. Özellikle de zengin Yahudi ailelere gözdağı vermek amaçlarıydı. Bu yüzden de toplama kamplarına sadece sakat, engelli, yoksul Yahudiler getiriliyordu. Bunların yanında Romanlar ve Çingeneler de vardı. Bu korkutma ve baskıyla varlıklı Yahudiler satın alınan topraklara göçe zorlanmış oluyordu. Üstelik Hitler, devlet politikası olarak Yahudilere göçün önünü açıyordu. Soykırım amacı olan bir diktatör niçin böyle bir göçe izin versin? Üstelik neden devlet politikasıyla da desteklesin? Göç etmek isteyen Yahudilerin göç organizasyonunu da Siyonistlerle birlikte yürütmüş ve sadece Filistin’ e göçe izin vermişlerdir. Nazi subaylarından olan Adolf Eichmann bu göç organizasyonunun başında yer almış ve Macaristan, Çekoslovakya ve Avusturya’ da göç büroları kurdurmuştur. 1941′ e kadar bu bürolar aracılığıyla Eichmann yasalar çerçevesinde Yahudi göçünü yürütmüş ve 250 bini aşkın Yahudi’ nin Filistin’e göçünü gerçekleştirmiştir. Hitler ilk olarak Romanya, Polonya, Avusturya ve Macaristan’ ı işgal etmiştir. Bunun sebebi de Yahudi nüfusunun bu ülkelerde daha çok olması olarak gösterilir.
Bizim de özellikle 2. Abdulhamid ile görüşmelerinden tanıdığımız gazeteci siyonist Theodor Herlz bu konu hakkında şöyle diyor: Wilhelmstrasse’ nin gizli arşivleri, Hitler İmparatorluğu ile Yahudi Örgütleri arasında, Alman Yahudilerinin Filistin’ e göçlerini kolaylaştırmak amacıyla bir anlaşma imzaladığını ortaya koymaktadır.

Son sözüm
Yahudi Coca Cola Nazi Almanyasında cola satmaya devam ettiyse hatta Fanta'yı ilk Almanyada Almanlar için ürettiyse Nasıl Yahudi katliamından bahsedebiliriz.





Bunlarada Bakın..

0 yorum